Şüphelilik Kavramı ve Ceza Hukukunda Şüphe Dereceleri

1- Makul Sebep

Uzmanının yaptığı bir değerlendirmedir. Konunun uzmanı olan bir polisin kendi mıntıkasında suç işleneceğini anladığı anda yaptığı işlemlerdir. Bir uzmanın somut olgulara dayanarak yakın zaman içerisinde bir tehlikenin oluşabileceği hallere makul sebep denir.

Şüphelilik Kavramı

Bunun somut olgularla hareketlerde desteklenmesi gerekmektedir. Suç işlenmeden evvel ortaya çıkan durumdur. Makul sebep olması durumda kolluk tarafından durdurma işlemi yapılabilir.

Kolluğun bir kişiyi durdurması bir işlemdir. Kolluğun bunu yapabilmesi için PVSK m.4A’da kanun koyucu tarafından belirlendiği üzere bir sebebinin olması gerekir. Örneğin kişinin silah taşıdığını gösterebilecek belinde bir kabartının bulunması, kişinin uyuşturucu etkisinde olduğuna ve uyuşturucu madde taşıdığına işaret edebilecek şüpheli hareketler sergilemesi makul sebep olarak gösterilebilir.

Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu (PVSK) Madde 4/A –

Polis, kişileri ve araçları;
a) Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek,
b) Suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek,

c) Hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek,
ç) Kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek,amacıyla durdurabilir.

Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir. Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz.

2- Makul Şüphe

Arama gibi koruma tedbirlerine sebebiyet verir. Makul şüphe sadece CMK 116’da geçer ve başkaca hiçbir yerde de geçmez.

Şüpheli veya sanıkla ilgili arama

MADDE 116 – (1) Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir.

Sıradan bir vatandaş somut bir olguyu gördüğünde aranan kişinin veya aranan şeyin aramanın yapılacağı yerde olduğu sonucunu çıkarabiliyorsa bu halde makul şüphe vardır. Örneğin dağ başında bir kulübe var ve bacasından duman tütüyor. Burada bir kişinin olup olmadığını herkes tahmin eder. Somut olgular sıradan 100 kişiye gösterildiğinde 90 tanesi evet burada

suç işleyen kişi bulunabilir deniyorsa burada makul şüphe vardır. Şüphe kavramının olması için suç işlenmesi gerekmektedir.

Makul şüphe ile makul sebep arasında bir fark vardır; makul sebepte bir uzman tarafından yapılan değerlendirme vardır. Makul şüphe de ise normal vatandaşlar tarafından yapılan değerlendirme ortaya konulabilecek yoğunluktadır. Makul şüphe bugün için Türk hukukunda sadece CMK m. 116’da geçer.

3- Başlangıç Şüphesi

Bir suç işlendiği izlenimi veren haldir. Burada somut bir suçun işlenmiş olması lazım ve o suçunda bir belirtisinin ortaya çıkmış olması gerekmektedir. Eğer sıradan bir vatandaş suçun işlendiğini anlamışsa savcı bunu araştırmak zorundadır.

Başlangıç şüphesi makul şüpheden çok daha yoğun bir şekilde suçun işlendiği konusunda inanç yaratan belirtiler olması gerekmektedir. Burada da bir hukuk devleti duvarı vardır. Devletin adli yetkilerinin kullanılması ile vatandaş sanık veya şüpheli haline gelmektedir. Bunun başlayabilmesi için şüphenin kuvvet derecesinin somutlaşmış olması gerekmektedir.

Başlangıç şüphesi örneğini düşünelim; gece vakti İstanbul’da istiklal caddesinde kırık bir cam gördünüz ve camı kırık olan dükkanın içerisinde satışa sunulmuş olan televizyonlardan biri eksik. Burada bir suç şüphesinin var olduğunu ve adli makamların işlem başlatmak için yeterince şüphe olduğunu kabul edebiliriz.

4- Yeterli Şüphe

Başlangıç şüphesi ile başlayan bir şüphe yeterli şüpheye ulaştığında savcılık makamı

tarafından iddianame düzenlenmektedir. Bu suçun işlenmiş olma ihtimali işlenmemiş olma ihtimalinden yüzde 51 fazladır dendiği an iddianame düzenlenir.

5- Kuvvetli Şüphe

Adli makamlar sanık yada şüpheli hakkında kuvvetli şüpheye ulaştığında tutuklama kararı verilmektedir. Fakat mahkumiyet kararı verilebilmesi için vicdani kanaatı gerekmektedir. Yani hakimin içsel kanaatinde o kişinin o suçu işlediğine dair hiçbir şüphe kalmaması gerekmektedir.

Yorum Bırakın